Power and the News Media- İktidar ve Haber Medyası/ Teun A. van Dijk University of Amsterdam

Kitle iletişim araçlarının çalışmalarında halka açık medyada kimin daha az veya çok güce sahip olduğuna dair her daim devam eden bir tartışma olmuştur. Bu yazıda da medyanın kullandığı dilden, gücün kimi elinde bulundurduğuna dair birçok konu hakkında fikirler beyan edilmiştir, yani genel tabirlerle haber medyasının sosyal gücünün özelliklerinden bahsedilmektedir. Bu güç sadece medyanın etki ettiği izleyiciler ile kısıtlandırılmamıştır, aynı zamanda sosyal, kültürel, politik, ekonomik faktörlerde medyanın rolü de ele alınmıştır. Haber medyasının rolünü ve mesajlarını anlamak için, bu yayınların yapılarına, stratejilerine özel olarak dikkat etmek gerekmektedir.

Sosyal güç, bu metinde gruplar veya kurumlar arasındaki sosyal ilişki olarak tanımlanır. Bu grup veya kurumlar daha güçlü olan grup veya kurumlar tarafından kontrol edilir ve grup üyeleri daha az güce sahiptir. Medyanın gücü genellikle sembolik ve ikna edicidir, doğrudan kişilerin hareketlerini etkilemese de medyanın okuyucuların akıllarını kontrol etme üzerinde bir potensiyeli vardır. Burada kelime olarak “hakimiyet” kelimesinin kullanımı tercih edilmektedir. Hakimiyet; çoğunlukla, yeni stratejilerin dahil olduğu yeniden üretimin bir sürecidir.

Gündelik hayatını normal olarak devam ettiren insanların kurumsal kişilerle veya profesyonellerle diyalog kurmalarına yönelik olarak erişimi, örneğin; avukatlar, doktorlar birçok şekilde vuku bulur. Fakat bu insanların doğrudan haber medyasına erişimi olmuyor. Yani haberlere doğrudan bir ulaşım imkanı bulamıyorlar kendilerinde. Bunun örneklerini günümüz Türkiyesi’nde de görmekteyiz. Habere erişimimiz kısıtlı. Toplumun medyaya katılım özgürlüğü kısıtlı.

Daha sonra yazıda eğitiminin yoksunluğunun haber medyası üzerindeki etkilerinden bahsedilmektedir. Haberlerin anlaşılmasını ciddi şekilde kısıtlayabilir, ki bunlar araştırmalarda da karşımıza çıkmakta. Yani, başka şekilde ifade edecek olursak, gücün elinde bulunmama hali kitle iletişim araçlarına pasif erişim sağlayabilir. Bunun sebebi de haber metinlerinin anlaşılmasındaki başarısızlık olabilir.

Bir başka önemli konu da gazetelere, haber akışının sağlandığı yerlere iş alımları yaparken genellikle görülenin ne olduğu. Sağ veya sol odaklı olursa olsun bu kurumlara erişim, kurumsal firmalardakine benzer; elit kesim ön plandadır.

Haberlerdeki ırkçılık dili de önemlidir. Haberlerde diğer elit gruplar ön plana çıkartılır; politikacılar, polis, sosyal bürokratlar, vb.. Bu analizin, medyada ırkçlığın yeniden üretimi konusunda faydacı bir yaklaşımı vardır ve sadece ırk konusunda değil diğer başlıklarda da bu genellemeyi görebilmekteyiz. Örneğin, çoğu gazeteci erkektir. Ve editörlük rütbesinde daha güçlü olan, daha kıdemli olan genellikle erkek olur. Aynı şekilde işçi sınıfı da buna dahildir. Ana akım medyada işçi sınıfının hak mücadelesine dair haberlere rastlamak daha zordur, bu gazetelerdeki, bu medya organlarındaki haberler genellikle patronların, büyük işadamlarının yaptıkları işe dair, başarı hikayelerinden meydana gelmektedir.

Leave a comment